Sekans Lab

Seroloji Laboratuvarı

 

Seroloji; serum bilimi olarak da isimlendirilmektedir. Belirli bir mikroorganizmaya (virüs, bakteri, parazit), yabancı proteinlere veya vücudun kendi proteinlerine karşı üretilmiş antikorların varlığını veya spesifik antijen proteinlerinin varlığını saptayan bir yöntem olarak tanımlanır. 

Serolojik teşhis ünitemizde; ELISA, Aglütinasyon, Presipitasiyon, Komplement Fikzasyon gibi test yöntemleri kullanılmaktadır.

Serolojik testlerin iki ana bileşeni vardır;

Antijen (Ag)

Organizmaların bağışıklık sistemlerini uyaran ve organizma için yabancı olan tüm moleküllere antijen (immunojen) denir.

Antijenler hem antikor oluşumuna sebep olur hem de kendisine karşı oluşan antikor ile gerek vücut içerisinde gerekse vücut dışında reaksiyona girerler.
 

Antikor (Ab)

Bağışıklık sistemi, çeşitli enfeksiyon etkenlerine karşı yaptığı savunmayı antikor adı verilen özel bir protein üreterek gerçekleştirir. Her antikor çeşidi özel bir antijene karşı üretilir. Bu nedenle bir antikor, kendisinin üretilmesine neden olan antijeni rahatlıkla tanıyıp bulabilir.

 

 

Bağışıklık

Vücuda aşı yolu ile zayıflatılmış veya öldürülmüş mikroorganizma verilirse, vücut bu mikroorganizmaya karşı  antikor üreterek,  direnç kazanmış olur. Bu duruma " bağışıklık " denir. 

 

 

ELISA; Enzyme-Linked Immuno Sorbent Assay'ın kısa yazılışıdır.

En sık kullanılan serolojik tanı yöntemidir. Hemen hemen çoğu hastalık etkenine özel ELISA test kitleri mevcuttur, laboratuvarımız ELISA testlerini geniş bir yelpazede sunmaktadır. 

Yöntemin çalışma prensibi kısaca şu şekildedir;

Hedeflenen antikor serumda mevcutsa yapılan inkübasyon esnasında plağa kaplanmış antijen ile bağlanır. Yapılan yıkama işlemiyle plaktan ayrılmaz. Daha sonra enzim bağlanmış anti-antikor konjugat eklenerek, plakaya bağlanan antikorla birbirine bağlanması sağlanır. Yapılan ikinci bir yıkamadan sonra, eklenen substrat maddesi ortamda kalan enzim bağlanmış antikorla reaksiyona girer ve oluşan renk yoğunluğu spektrofotometrik olarak ölçülür.

 

 

Serum, plazma, süt ve vücut sıvıları serolojik testlerde antikor veya antijen varlığını tespit etmekte kullanılmaktadır. Doku numunelerinin de serolojik testlerde kullanım alanı bulunmaktadır (Örneğin koyunlarda Toxoplazma ELISA testi)

Test değerlendirmesinde mevcut antikor düzeyi, eşik olarak kabul edilen kritik seviyeyi aşarsa, test pozitif olarak kabul edilir.

 

Bir serolojik testte pozitif sonuç;

- Hayvanın antikor cevabı oluşmasına yetecek süre boyunca ( en az 2 ila 4 hafta) patojene maruz kaldığı anlamına gelir.

-Bununla birlikte hayvan bu patojene maruz kalmaktan dolayı enfekte olmuş olabilir veya enfekte olma durumu gerçekleşmemiş te olabilir.

-Yükselen titre aktif enfeksiyon anlamına gelir.

 

Negatif sonuç;

Hayvan patojene maruz kalmamıştır veya maruz kalma yenidir ve antikor henüz oluşmamıştır.

.

Yukarıdaki tablo  antijen-antikor gelişiminin bir hastalığın tanımlanmasında kullanılması ile ilgili fikir vermektedir. 

Serolojik test sonuçlarının saha değerlendirilmesinde, hastalık türü ve testin yapılma sebebi gibi faktörler önemlidir.

Antikor varlığı, organizmaya maruz kalmanın belirtisi olsa da bu durum daha önceki bir enfeksiyona bağlı da olabilir.

Enfeksiyonun en iyi kanıtı erken klinik dönemde toplanan örneklerle 2 - 3 hafta sonra toplanan örnekler arasında belirgin titre artışıdır.

Diğer tanı yöntemleri de sonuçları değerlendirme ve yorumlamada kullanılabilir.

Hayvan sağlığı vakalarının çabuk ve doğru  tanımlanmasında, antijen-antikor bazlı testlerin bir arada kullanılması önemli avantajlar sağlar. Laboratuvarımız bu bağlamda, PCR ve ELISA gibi hızlı tanısal test verilerileri sunmaktadır.

 

 Serolojik testler;

-Hastalık teşhisinde.

-Aşılama etkinliğini değerlendirmek için ya da tedaviye yanıtın izlenmesinde.

-Uluslararası hayvan ticaretinde.

-Spesifik hastalıklardan ari hayvan gruplarını korumada.

-Eradikasyon programlarına kadar geniş bir saha da kullanılır.

 

Düzgün bir şekilde gerçekleştirilmiş serolojik test,  kontamine olmamış serum gerektirir.

Kan örnekleri;

-Serum ayırıcı vakumlu kan tüplerinde toplanmalıdır.

-Oda sıcaklığında 1-2 saat pıhtılaşma beklenmelidir.

-Laboratuvara ulaştırmada önemli bir gecikme olacaksa, üst katmandaki serum, 45 derecelik bir açı ile steril bir tüpe dökülerek aktarılabilir.

-4⁰C de muhafaza edilerek soğuk zincirde laboratuvara gönderilmelidir.