Beslenme Sağlık Ve Biyokimya

BUZAĞILARA PASİF BAĞIŞIKLIK TRANSFERİ

 

Sağlıklı buzağı yetiştirmek, süt üreten çiftliklerde sürünün geleceği için hayati önem taşır. Ancak, yoğun çalışma ortamında yeni doğan buzağıların genellikle göz ardı edilmesi, geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açar.

Yeni doğan buzağıların yaşamın ilk birkaç haftasında hayatta kalmak için gerekli olan pasif bağışıklığı kazanması, en kısa sürede, mümkün olabildiğince yeterli kolostrumu tüketmesine bağlıdır.

Bağışıklık, vücudun kendinden olan ile olmayanı ayırt edebilmesi anlamına gelir. Bu görevi, antijen olarak bilinen pek çok yabancı maddeyi hatırlayarak (ayırt ederek) ve yok etmek için lenfositler (beyaz kan hücreleri) veya antikor denilen özel proteinleri kullanıp, direk bir saldırı kurgulayarak yerine getirir.

Antikorlar, proteinlerin imünoglobulin (lgs) olarak adlandırılan özel bir sınıfına aittir. Bu Igs'ler kemik iliğindeki B hücreleri tarafından üretilir ve antijenleri yok etmek için çalışır. Igs'ler kolostrum ve kan da bulunur ve günlük yaşamda karşılaşılan patojenlere karşı kendini korumak için buzağıya bağışıklık sağlar.

Sığır kolostrumu, IgG, IgM ve IgA olarak adlandırılan üç tür lgs içerir. Bu Igs'lerin her biri patojenlere karşı korumada farklı bir rol oynar. IgG; Igs'ler arasında molekül olarak en küçüğüdür ama en yüksek konsantrasyonda bulunur. Kanla birlikte dokulara taşınır ve istilacı patojenleri bulup yok eder. IgM kan içinde daha büyük bir moleküldür, vücudu istila edebilecek bakterilere karşı korur. IgM septisemiye karşı ilk savunma hattı olarak kabul edilir. IgA bağırsağı kaplayan mukoza hücrelerine bağlanır ve işgalci patojenlere karşı koruma sağlar. Yaşamın ilk üç gününde bağırsağı patojenlere karşı IgA koruyacaktır.

Igs, kolostrumda meme salgıları ile buzağılamadan önce şekillenmeye başlar. Kolostrum, normal sütten 3 ila 5 kat daha fazla protein içerir. Protein içeriğindeki bu artış Igs lerin, özelliklede IgG lerin birikiminden kaynaklanır. Igs mevcut fiili miktarı; beslenme durumu, ırk, yaş gibi pek çok faktörden etkilenebilir. Kolostrum kalitesi inekten ineğe değişse de önemli olan buzağının aldığı ilk kolostrumun yeterince Igs ihtiva etmesidir. Kaliteli bir kolostrum, 5000 mg/dl den daha yüksek Igs konsantrasyonuna sahip olmalıdır.

Buzağının pasif bağışıklık elde etmesi için kolostrum içerisindeki Igs leri ve bütün protein moleküllerini emmesi gerekir. Bununla birlikte, ince bağırsak hücreleri protein moleküllerini emme yeteneğini hızlıca kaybeder. IgG emilim verimliliği doğumdan hemen sonra yüksektir ve doğumdan 24 saat sonra nerdeyse bu emme verimliliği sıfıra düşer ve 24 saat sonunda kolostrum çok az IgG içerecektir.

Tavsiye;

Buzağının anneden beslenmesine güvenmeyin, biberon yardımı ile besleme yapmak buzağının ne kadar kolostrum tükettiğini bilmenizi sağlar. Sadece annesinden beslenmeye bırakılan çoğu buzağılar kolostrumu yeterli miktarda tüketemez. Çalışmalar anne meme yapısının da ilk emzirme zamanını etkileyebileceğini göstermiştir.

Kolostrum kalitesi ve besleme süresi yeterli pasif bağışıklığın kazanılmasında kritik faktörlerdir. Buzağılar doğdukları ilk bir saat içinde en az 2,5 L kolostrum tüketmeli ve 6 saat ara ile 12 saat içinde toplamda 6 L kolostrumla beslenmelidir. Eğer kolostrum kalitesinin (5000 mg /dl 'den fazla) yeterli olduğu tespiti varsa, ilk beslemede 2 L verilebilir. Buzağı yeterli kolostrumu tüketemiyorsa özofagus besleyici kullanılmalıdır. Ilk 3 gün kolostrum ile devam edin, kolostrum son derce besleyicidir ve istilacı patojenlere karşı bağırsaklarda bölgesel bir koruma sağlayacaktır.

Beslenme Sağlık Ve Biyokimya