Beslenme Sağlık Ve Biyokimya

KALSİYUM (CA)

 

Kalsiyum sığır için hem göreceli gereksinimi açısından, hem de çeşitli vücut fonksiyonları için önemli bir mineraldir. İskeletin ana bileşenidir ve vücuttaki kalsiyumun %99 u kemiklerde ve dişlerde bulunur.

Kalsiyum; kan pıhtılaşması, kas kasılması, sinir uyarılarının iletimi, kalp düzenlenmesi, hormonların salgılanması, enzim aktivasyonu ve stabilizasyonu gibi pek çok aktivite ile ilişkilidir. Kalsiyum, yüksek kaliteli kaba yemlerde yeterli miktarlarda mevcuttur. Kalsiyum eksikliği vakaları en sık yüksek miktarda konsantre yemle beslenen sığırlarda görülmektedir.

Kalsiyum eksikliğinin belirtileri şunlardır;

Raşitizm:  Genç hayvanlarda zayıf, yumuşak kemikler; yavaş kemik büyümesi ve büyüme performansı.

Osteomalazi: Yetişkin hayvanlarda mineral kaybına uğraması nedeni ile kemiklerin zayıf ve kırılgan olması.

Üriner sistem taş hastalığı: Mineral tuzlar ve doku hücreleri, danalarda ve boğalarda üriner yolun tıkanmasına sebep olabilir.

Sorunlar tahılların düşük kalsiyum içermesinden, küçük taneli yemlerden ve ticari üretme yemlerden kaynaklanabilir.

Kaba yemler yeterli kalsiyum ve düşük fosfor içerirken, mısır, sorgum, arpa, yulaf ve buğday gibi küçük taneli yemler ve tahıllarda durum tam tersidir. Yaklaşık % 0.03 kalsiyum ve % 0,3 fosfor ihtiva edeler. Benzer şekilde, mısır gluteni, orta kalitede buğday, arpa maltı ve diğer bir çok konsantre yemler % 0.5 ila % 1 arasında fosfor içerir. Fosfor sığır için yeterlidir ama kalsiyum içeriği hayvanın ihtiyaca göre son derece düşüktür. Bu durumda düşük kalsiyum problemi, düşük kalsiyum fosfor oranı ile daha da artar.

Beslenmede fosfor kalsiyumu aştığında, sindirim yolları tarafından kalsiyumun emilmesi daha da azalır. Bu şekilde konsantre yemlerden kalsiyum desteği almadan beslenmek zorunda kalan hayvan, ihtiyacını karşılamak için kemiklerindeki kalsiyumu metabolize eder. Ancak kemiklerde kalsiyum ve fosfor ile birlikte depolanır ve ikisinin de aynı anda harekete geçirilmesi gerekir. Böylelikle kemiklerdeki kalsiyumla birlikte fosforda kullanılmaya başlanır.

Erkek sığır yetiştiriciliğinde, yeterli veya yüksek fosfor ve düşük kalsiyum, üriner taş ve idrar yolunun tıkanması gibi hastalıkları tetikleyebilir. Erkek sığır yetiştiriciliğinde üriner taş gelişimini önlemek için en etkili yöntem toplam diyetteki kalsiyumu korumak için kalsiyum fosfor oranının 1.5/1 ila 3/1 arasında tutmaktır. Kalsiyum takviyesi için % 1 oranında kireçtaşı, eklenebilecek en ucuz mineraldir ve tahıl bazlı rasyonlarda kalsiyum ihtiyacını karşılayacaktır.

Hastalık riskini en aza indirmek için ikinci bir yöntem de hayvanların tuz tüketimini artırmak olabilir. Tuz su tüketimini artırır, mineral çözünürlük fazlalaşır ve idrar seyreltilmiş olur.

Bütün türler içerisinde kalsiyum gereksinimine ve eksikliğine en çok laktasyona yeni giren inekler duyarlıdır. Çünkü sütte yüksek kalsiyum konsantrasyonu bulunur ve ilk haftalarda üretim en yüksek kapasitedir.

Laktasyonun ilk 6-8 haftasında, çoğu süt inekleri negatif kalsiyum dengesine sahiptir ve süt üretimini karşılamak için kemiklerdeki kalsiyum seferber edilir. Bu süreç; eğer kemiklerde yeterli takviye yapacak kadar kalsiyum rezervi varsa zarar verici değildir. Ayrıca, negatif kalsiyum dengesi olan inek pozitif kalsiyum dengesi olan inekten daha verimli kalsiyum emer. İnorganik kaynaklardan günlük kalsiyum, organik kaynaklara oranla daha yüksek verimle emilir. Bu nedenle, dikalsiyum fosfat ve kalsiyum karbonat gibi inorganik kalsiyum kaynaklarla rasyon desteklenmelidir.

Kuru inek beslemede kalsiyum miktarı ile ilgili iki görüş vardır.

Birinci yaklaşım gebeliğin son iki haftasında kalsiyum eksik besleme yapmaktır, gerekçesi doğum öncesi paratiroid hormon salgılanmasını ve iskelet kalsiyum mobilizasyonunu teşvik etmektir. Doğum sırasında kalsiyum homeostatik mekanizmaları daha duyarlı hale gelir ve ineğin laktasyon sırasında kalsiyum konsantrasyonunu korumasına imkân verir. Bu yaklaşımla beslemede, kuru maddenin  % 0,3 kalsiyum konsantrasyonu içermesi gerekir.

Bir diğer yaklaşım asitleştirici diyet ile beslemektir, çoğunlukla düşük veya negatif katyon-anyon farkı besleme olarak anılır. Süt hummasının önlenmesinde, düşük kalsiyum besleme yaklaşımı, negatif katyon-anyon farkı besleme kadar katkı yapmaz. Bu yaklaşımla besleme % 0,9 kalsiyum konsantrasyonu içerir ve konvansiyonel bir diyet de, kuru inek için gereken değerden önemli ölçüde fazladır.

Beslenme Sağlık Ve Biyokimya