Sulu Ağız Hastalığı
Kuzularda E. coli enfeksiyonu
Sulu ağız hastalığı (WMD), yeni doğan kuzularda görülen, uyuşukluk, şişkinlik ve perfüze salivasyon belirtilerine neden olan bakteriyel bir durumdur. Etkilenen kuzular emmez, genellikle uzanır ve hızlı bir şekilde yığılma ve ölüm gerçekleşebilir. En çok 6-48 saatlik kuzularda yaygındır ve ciddi kayıplara neden olabilir, etkilenme bazen doğan kuzularda %24'e ulaşır ve etkilenen kuzularda ölüm % 83'e kadar çıkabilir.
Kuzular emmek için memeyi ararken ve kirli yataklıklardan çok sayıda Escherichia coli alarak yaşamın ilk saatlerinde enfekte olurlar. Erişkin kuzularda bakteriler midede asit tarafından yok edilir, ancak yenidoğan kuzularda asit yoktur. Yeterli miktarda kolostrum almayan kuzular hastalığa karşı en savunmasızdır.
Sulu ağzın ilk klinik belirtileri, donuk görünümlü bir kuzu ve saatler içinde ortaya çıkan karakteristik aşırı tükürüktür. Kuzu gittikçe matlaşacak, beslenmeyi reddedecek, çökecek ve daha bol tükürecektir. Karın ağrısı (şişmiş ve hava dolu bağırsak) ve ishal sıklıkla görülür. Etkilenen kuzu saatler içinde ölecektir.
Kontrol ve Önlenme
Kuzular, yaşamın ilk 6 saatinde bol miktarda kolostrum alırlarsa ve fazlaca bakteri yutmaları engellenirse sulu ağız hastalığı ile enfekte olma olasılığı düşüktür.
Hastalık ikizler ve üçüzlerde daha yaygındır ve bu nedenle kuzulamaya kadar koyun beslenmesine odaklanmak faydalı olabilir.
Her kuzunun doğumdan sonra mümkün olan en kısa sürede iyi kalitede anne kolostrumunu alması sağlanmalıdır. Kolostrumdaki immünoglobulin ve enerji, bir kuzunun enfeksiyonlarla savaşması için çok önemlidir. Bir kuzu en az 210 ml/kg kolostrum tüketmelidir ve bunun dörtte biri ilk iki saat içinde olmalıdır. Eğer koyun yeterli kalitede kolostrum üretemezse, takviye düşünülmelidir.
Kapalı ağıllar E.coli için ideal bir ortamdır, temizlik ve dezenfeksiyon hayati önem taşır. Kirlenmiş saman her kuzulamada değiştirilmelidir.
Basit uygulamalar, özellikle yoğun bir kuzulama döneminde zaman alıcı olabilir ancak iyi hijyenin önemi göz ardı edilemez.
Tedavi
1. Açlığı önlemek ve dehidrasyonu gidermek,
Mide borusu ile Glikoz/elektrolit çözeltisi verilerek günde üç kez besleme yapılabilir. Bu, açlığı önler, dehidrasyonu azaltır ve bağırsak hareketini uyarır- Yiyecekleri sindiremeyecekleri için kolostrum veya süt ile beslemeyin. Vücut ısısı normale döner (39 derece) ve karın şişliği azaltılırsa normal beslenme devam edebilir.
2. Bağırsak hareketini uyarmak- bağırsakta artan hareket endotoksin üretimini azaltır.
Kuzu mekonyumu çıkarmak için lavman uygulayın ve rektumdan yaklaşık 5 cm içeriye 20 ml sabunlu su enjekte ederek bağırsak hareketini uyarın. Bu ayrıca bakterilerin ve endotoksinlerin boşaltılmasına yardımcı olacaktır.
3. Vücudu bağırsaktan istila eden bakteriyel enfeksiyonu kontrol etmek,
Parenteral antibiyotik kullanımı bazen tavsiye edilir, ancak ölü bakterilerden salınan endotoksinlerin dolaşımda olan seviyeyi arttırabileceğinin farkında olunmalıdır.
Etkilenen kuzular genellikle hipotermiktir ve bu göz ardı edilmemelidir, vücut ısılarını artıracak önlemler alınmalıdır.
Bir kuzulama sürüsünde sulu ağız vakası meydana geldiğinde, risk altındaki kuzulara doğumda spektinomisin oral antibiyotik preparatı verilebilir.
Kortikosteroidler ciddi vakalarda şok gelişimini hafifletmeye veya önlemeye yardımcı olabilir.
Tüm semptomlar gidene ve kuzu emmeye başlayana kadar tedaviye devam edin.
Çok hasta olmadıkça kuzuyu koyunla birlikte bırakın, kuzu iyileştikten sonra emmeye başlayacaktır.
Kaynak:
https://net-tex.co.uk/news/watery-mouth-disease
https://www.farmhealthonline.com/disease-management/sheep-diseases/watery-mouth-disease/#